18 Eylül 2016 Pazar

[12.GKBT] Çilek Mevsimi - Burcu Büyükyıldız / Yorum




Çilek Mevsimi

#kitapyorumu


Çilek Mevsimi, benim Burcu Abla'nın kaleminden okuduğum ilk kitabı. Daha önce neden bilmiyorum ama okuyabilme fırsatım olmamıştı hiç. Şimdi ise bu hatamı telafi edercesine severek, içime kokusuyla birlikte sayfalarını da hapsederek okudum. 

Kitap geçmiş ve geleceğin birlikte harmanlanarak tüm yaşanılan olayların sebepleri ve sonuçlarıyla ele alınmış. Başlangıçta bir karıştırma hali yaşasam da sonradan kitabın içindeki küçük imgelerin bunu anlamamda bir hayli yardımcı olduğunu fark ettim ve bu detay bir hayli hoşuma gitti.

Yağız ve geçmişi. Yağız ve Mira. Arka kapaktan da anlaşılacağı üzere başta "Neden? Niçin?" soruları beynimi kemirdi durdu. Mira'yla birlikte sinirlendim, içlendim, hüzünlendim okurken. Karakterlerin duygularını hissettirmekte bir hayli iyi iş çıkarmış Burcu Abla. Yine de tüm bu yaşanılanlar söz konusu olduğunda ne kadar dirensem de Yağız'a da hak vermeden edemedim. Neticede aşk bazen kendinden çok sevdiğini düşünmek, nereye gidildiği belli olmayan bir yolda dahi önceliği hayatını tamamlayan insana verebilmektir. Kitabı okurken bunu sizin de benim gibi anlayacağınızı düşünüyorum. 

Kitaptaki karakterler tıpkı gerçek hayattaki gibi ne mükemmeldi, ne de kusursuz. Nitekim ben Yağız'ın gözlerine baktığımda içindeki alev almış aşkın gözlerine vuran ateşten halelerini gördüm mesela. Ben Yağız'ın yüreğine baktığımda belki biraz incinmişlik, bolca sahiplenme ve özlem ama en çok da sevdiğini her şeyden, gerektiğinde gerektiğinde kendinden bile korumaya çalışan bir adam gördüm karşımda. Kusursuz olmayışına rağmen tüm hatalarıyla Mira'nın karşısına çıktığında hala aşkından deli divane; hatalarını, geç kalmışlıklarını sil baştan tekrardan yazıp yaşamaya çalışan bir adam gördüm. Ve tanıdım. Ve sevdim. 

Aynı şekilde Mira'yı da. Belki bazen fevri kararlar aldığını düşündüm ama o da özünde seven ve aşkın peşinde getirebildiği incinmişlikleri yaşayan bir kadındı sonuçta. İçimizden biriydi yani. Sidar ve Kuzgun'a değinmek istemiyorum çünkü o ikisi hakkında bir konuşmaya başlarsam sanırım kendimi daha fazla tutabileceğimi hiç sanmıyorum. Ama Kuzgun...

Ben genel olarak kitabı, karakterleri ve o rengiyle içime toz pembe mutluluklar saçan cildini, en çok da çilekli tart tarifini sevdim! Bunun için çok teşekkürler Burcu Abla!

Bolca romantizm, tutku ve özlemle alev almış bir aşk okumak istiyorsanız  sizler de bu kitabı mutlaka okumalı ve okutturmalısınız!

0 yorum:

Yorum Gönder